İş Güvenliği Uzmanlığı ve Ben

Yalan söylemeyeceğim, işime ne aşıktım ne de nefret ediyordum. Aramızda çıkarlarla dolu tatlı bir ilişki vardı. Herkes kadar bende para için çalışıyordum. Ama ne para!! Şu an ki asgari ücret bile geçti maaşımı. İş güvenliği uzmanıydım. Bu mesleğe kadar peyzaj mimarlığı, fotoğrafçılık, santral operatörlüğü, kasiyerlik, çaycılık bir çok iş kolunda görev aldım. Nedeni belki benim, belki de Türkiye’deki işsizlik sorununun ta kendisi. Her neyse iş güvenliği uzmanlığı gerçek anlamıyla yapıldığında gerçekten çok yararlı, önemli bir meslek dalı ama tabi unutulmaması gereken bir konu var ki Türkiye de yaşıyoruz. Ülkemizi küçümsemek olarak algılanmasın. Ama bence hepimiz bu konuda hemfikiriz ki bizler her şeyi en iyi yaparız ve asla bizim başımıza gelmez. Aradan birkaç kişinin amcaoğlunun, teyzesinin komşunun başına gelmiş oluyor işte onlar birazcık dikkatlerini size verebiliyorlar. Ama geri kalan herkes için bir prosedür. İşte demem o ki henüz bu konuda yolun başındayız. Gerçekten özen gösteren, gerekeni harfiyen yapan firmalarım, patronlarda oldu. Prosedür gereği yapanda, prosedür gereği bile yapmayanda. İnsanoğlu sonuçta herkes bir değil. Ama en iyi firmam, demeden araştırıp yapan, oraya gittiğimde yapacak hiç bir şey bulamadığım bir firmaydı. Ve tahmin edin firma hangi ülkenin? Almanya :). Hepimiz onların işlerine verdiği değeri biliyoruz zaten, alman malı denildiğinde herkes bir saygı duruşuna geçer. Ama bunun en büyük etkeninin insana verilen değer olduğunu göz ardı etmemeliyiz. Bir işin iyi olması için sadece işe bakılmaz. Eğer o iş yapılırken çalışanlarının başına bir kaza geliyorsa bu marka değerini düşürür. 2018’de çıkan bir kanun diyordu ki 2019 ocak ayından itibaren C sınıfı uzmanlar tehlikeli sınıftaki işyerlerine bakamayacak. Kim bilir bu nedenden benim gibi kaç uzman işsiz kaldı. Diğerlerini bilmem ama ortada 1 senesi dolmasına 1 ay kala işsiz kalan ben varken, yığınla da az tehlikeli firmaları varken, bu işten çıkarmanın altından kötü kokular geliyor. İlk anda bunu bu şekilde düşünmesem de kime hikayeyi anlatsam bana bu cevapla geldiler. Sonuç olarak artık işsizim. Ve gelecek konusunda kaygılıyım. Dolar aldı başını gitti, fiyatlar ateş pahası. Bir market alışverişinde 50 liraya alabildiğiniz tek şey hiç. İşsizlik hat safhada, nice senelerin mühendisleri, mimarları asgari ücretle bile iş bulamıyorlar. Senelerce deneyim kazanan insanlar bile kendi işlerini yapamazlarken, geleceğe karşı kaygılı olmam son derece normal...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Pandemi Döneminde İş Hayatı; Covid19

Yeni Bir Hayatın İlk Haftası